Obezitenin tedavisinde bariatrik cerrahi, uzun dönem kalıcı ağırlık kaybında ve obeziteye bağlı oluşabilecek hastalıkların tedavisinde en etkili yöntemdir. Ancak özellikle malabsorbtif etkili bariatrik prosedürler sonrası malnütrisyon ve besin ögesi eksikliklerine bağlı sağlık sorunlarının oluşması, hastaların beslenme durumunun değerlendirilmesinin önemini vurgulamaktadır. Bu derleme bariatrik cerrahi sonrası malnütrisyonun değerlendirilmesi ve tedavisinde güncel yaklaşımları incelemek amacıyla yapılmıştır. Bariatrik cerrahi hastaları prosedüre göre değişmekle birlikte besin alımında ve sindirim yolundaki fizyolojik değişimlerden dolayı beslenme açısında risklidir. Restriktif etkili; günümüzde Avustralya dışında nadiren uygulanan Ayarlanabilir Gastrik Band ve Türkiye’ de ve dünyada en çok yapılan Sleeve Gastrektomi sonrası ciddi beslenmeye bağlı komplikasyon oluşma riski malabsorbtif prosedürlere göre daha düşüktür. Malabsorbtif etkili bazı prosedürlerin emilim bozucu etkisine göre sıralaması ise şu şekildedir; Duedenal Switch > Sleeve Gastrektomi ile Tek Anastomoz Duodenal İleal Bypass/SADI > Mini Gastrik Bypass> Roux-en-Y Gastrik Bypass/RYGB. Bariatrik cerrahi sonrası görülen en yaygın besin ögesi eksiklikleri; demir, B12 vitamini, kalsiyum, D vitamini, folat, bakır ve çinkodur ancak malabsorbtif etkili prosedürlerde en ciddi komplikasyonlardan biri protein malnütrisyonudur. Kısa sürede ağırlık kaybının fazla olması, hastaya uygulanması gereken aşamalı beslenme protokolü nedeniyle malnütrisyonu değerlendirmek oldukça zordur. Hastaların hem preoperatif hemde postoperatif dönemde beslenme durumunun değerlendirilmesi, beslenmeye bağlı gelişen sağlık sorunlarının önlenmesi ve tedavisi oldukça önemlidir. Ancak bariatrik cerrahi sonrası malnütrisyonun tedavisi ve değerlendirilmesiyle ilgili spesifik indekslere ve daha kapsamlı ileri çalışmalara gereksinim vardır.Obezitenin tedavisinde bariatrik cerrahi, uzun dönem kalıcı ağırlık kaybında ve obeziteye bağlı oluşabilecek hastalıkların tedavisinde en etkili yöntemdir. Ancak özellikle malabsorbtif etkili bariatrik prosedürler sonrası malnütrisyon ve besin ögesi eksikliklerine bağlı sağlık sorunlarının oluşması, hastaların beslenme durumunun değerlendirilmesinin önemini vurgulamaktadır. Bu derleme bariatrik cerrahi sonrası malnütrisyonun değerlendirilmesi ve tedavisinde güncel yaklaşımları incelemek amacıyla yapılmıştır. Bariatrik cerrahi hastaları prosedüre göre değişmekle birlikte besin alımında ve sindirim yolundaki fizyolojik değişimlerden dolayı beslenme açısında risklidir. Restriktif etkili; günümüzde Avustralya dışında nadiren uygulanan Ayarlanabilir Gastrik Band ve Türkiye’ de ve dünyada en çok yapılan Sleeve Gastrektomi sonrası ciddi beslenmeye bağlı komplikasyon oluşma riski malabsorbtif prosedürlere göre daha düşüktür. Malabsorbtif etkili bazı prosedürlerin emilim bozucu etkisine göre sıralaması ise şu şekildedir; Duedenal Switch > Sleeve Gastrektomi ile Tek Anastomoz Duodenal İleal Bypass/SADI > Mini Gastrik Bypass> Roux-en-Y Gastrik Bypass/RYGB. Bariatrik cerrahi sonrası görülen en yaygın besin ögesi eksiklikleri; demir, B12 vitamini, kalsiyum, D vitamini, folat, bakır ve çinkodur ancak malabsorbtif etkili prosedürlerde en ciddi komplikasyonlardan biri protein malnütrisyonudur. Kısa sürede ağırlık kaybının fazla olması, hastaya uygulanması gereken aşamalı beslenme protokolü nedeniyle malnütrisyonu değerlendirmek oldukça zordur. Hastaların hem preoperatif hemde postoperatif dönemde beslenme durumunun değerlendirilmesi, beslenmeye bağlı gelişen sağlık sorunlarının önlenmesi ve tedavisi oldukça önemlidir. Ancak bariatrik cerrahi sonrası malnütrisyonun tedavisi ve değerlendirilmesiyle ilgili spesifik indekslere ve daha kapsamlı ileri çalışmalara gereksinim vardır.
CITATION STYLE
ALIÇ, N., & SAMUR, G. (2022). Bariatrik Cerrahi Sonrası Malnütrisyonun Değerlendirilmesi ve Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar. Gazi Sağlık Bilimleri Dergisi, 7(1), 112–124. https://doi.org/10.52881/gsbdergi.983017
Mendeley helps you to discover research relevant for your work.