Yapay zekâ, bugün kullandığımız pek çok teknolojinin içinde bulunmakla birlikte verilerin analizi ve saklanması ile sistemler arası kurduğu bağlantılar sayesinde yargı organlarının işini de kolaylaştırarak adalet sistemine hizmet etmektedir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Çin'de, avukat robotlar ile hukukî danışmanlık hizmeti verildiği ve karar verme yetisine sahip yapay zekâ yazılımlarının geliştirildiği görülmektedir. Yapay zekânın yetkilerinin artırılması ve kullanımının bu kadar yaygınlaşması ise beraberinde güvenilirliğinin sorgulanmasına ve taşıdığı risklerin tartışılmasına yol açmaktadır. Öyle ki, yapay zekâ yazılımlarının yol açacağı zararların tazmini bakımından sorumluluğun kime veya neye ait olacağı konusu bile tek başına hukuk sistemlerinde yeni kabuller gerektirmektedir. Yapay zekânın hayatımıza dâhil olduğu bu yeni toplum modeline yön verecek hukuk kurallarının hangi eksende düzenlenmesi gerektiği ise benimsenecek etik kurallar çerçevesinde belirlenecektir. Avrupa Birliği, yapay zekâ ile insan hakları arasındaki etik prensiplerin oluşturulması ve yapay zekânın yargı sistemlerinde kullanılması için önemli bir adım atmıştır. Bu anlamda, önce yapay zekâ teknolojilerinin hukuk dünyasında yargılamaya hizmet ederken tâbi olacağı kuralları belirlemek üzere bir İşbirliği Bildirgesi oluşturmuş, sonra ise "insan odaklı etik" anlayışıyla Yapay Zekâ Etik Şartı’nı yayımlamıştır. Bu iki temel metin, Avrupa Birliği'nde bundan sonraki yapay zekâ çalışmalarına ışık tutacak nitelikte olduğundan özel bir öneme sahiptir.
CITATION STYLE
YILMAZ, G. (2020). YAPAY ZEKÂNIN YARGI SİSTEMLERİNDE KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA ETİK ŞARTI. Marmara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Enstitüsü Avrupa Araştırmaları Dergisi, 28(1), 27–55. https://doi.org/10.29228/mjes.8
Mendeley helps you to discover research relevant for your work.