CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNDE OMBUDSMAN DENETİMİ: İDARENİN KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TARAFINDAN DENETLENMESİ

  • FENOĞLU H
N/ACitations
Citations of this article
6Readers
Mendeley users who have this article in their library.

Abstract

Devletin denetlenmesi konusunda yedi adet denetim mekanizması sayılabilir. Bunlar yasamanın, yürütmenin,  yargının, medyanın, STK’larının,  uluslararası denetim mekanizmalarının ve kamu denetçiliği kurumunun denetimidir. Diğer mekanizmalarla denetim sorunu çözülemediği için dünyanın büyük çoğunluğu ombudsmanlık denetimi sistemine geçmiştir. Osmanlı’daki ombudsmanlığın tam karşılığı olarak 13 tane kurumun olduğu belirtilebilir ki bunlar: ihtisap kurumu,  şurta kavramı, çarşı-pazar görevlisi, divan, divan-ı mezalim, kadı’l-kudatlık, kazaskerlik, kadılık, ahilik, fütüvvet, Meşveret/şura ilkesi ve Uzlaştırma Heyeti ve Sulh Meclisi’dir.  ABD gibi başkanlık sistemi ile yönetilen ülkeler ile diğer ülkelerde kategorik ayrı bir ombudsmanlık sistemi yoktur. Ülkeler arasındaki ombudsmanlık sistemlerinin farklılığı, farklı siyasal-sosyal-ekonomik-tarihsel gibi yapısal ve hukuki sistemlerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca ombudsmanlık kararlarının bir anlamda bağlayıcı olmaması olumlu olarak yorumlanabilir; belki de bu yapısı, Ombudsmanlığı Türkiye’nin en tatlı kurumu haline getirebilir. Kararlarının yaptırım gücünün bir anlamda olmaması nedeniyle idare organları, ombudsmanlığa daha olumlu bakacaklardır.  Türkiye’de 16 Nisan 2017 sonrasındaki anayasa değişikliği sonucunda ombudsmanlığı doğrudan olmasa da dolaylı etkileyen bazı sonuçlar olduğu söylenebilir.  16 Nisan 2017 öncesindeki eski süreç ve 16 Nisan sonrasındaki yeni süreçle ilgili on önemli sonuç vardır. Bunlar (1) Cumhurbaşkanının artık yürütmeyi tek başına temsil etmesi, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulunun olmamasıdır. (2) Devlet Denetleme Kuruluna idari soruşturma yetkisinin ve Türk Silahlı Kuvvetlerini de denetleme yetkisinin verilmesidir. (3) Cumhurbaşkanı Kararnamelerinin etkili biçimde yeniden düzenlenmesidir. (4) Bütçe ve kesin hesap konusudur; artık geçici bütçe ve enflasyona göre bütçe kavramları vardır. (5) Vesayet odaklarının denetlenmesi, gereken önlemin alınması, (6)  Olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamelerinin Mecliste 3 ay içerisinde kabul edilmezse, çıkarılmamış sayılmasıdır. (7) Askerî Yargıtay, AYİM ve Askeri Mahkemelerin kaldırılmasıdır. (8) Cumhurbaşkanına karşı etkili soruşturma açılmasının kabul edilmesi, Anayasanın 125 inci maddesinin 2. Fıkrasının ilga edilmesidir. (9) TBMM’nin HSK’ya 7 üye seçmesi, (10) TBMM’nin asli görevine dönüyor olması ve kanun tasarısı kavramının Anayasadan çıkarılmasıdır.  16 Nisan 2017 sonrasındaki yeni süreçteki bu 10 anayasal değişimin, denetim açısından Türkiye’de şu sonuçlara yol açması beklenebilir; (1) Artık yeni sistemle birlikte bürokrasi hızlanabilir ve kararlar daha hızlı alınabilir. (2) Artık bürokrasi, ilerlemek isteyen Türkiye’nin hızı düşüremeyebilir ve hızlanan yürütme organına adım uydurmak zorunda kalabilir. (3) Devlet Denetleme Kurulunun da askeriyeyi ve idareyi soruşturmasının olumlu sonuçları olacaktır. (4) ”Bugün git yarın gel” felsefesi sona erebilir. Bürokrasi ehliyet ve liyakata dayalı olarak geliştirilebilir. (5) İnovasyonlar artabilir. (6) Hantallık ve mükerrerlik reforme edilebilir. Bakanlıklarda ve üniversitelerde mükerreren iş yapan birimler varsa, bu konuda bir değişim gelebilir. (7) Cumhurbaşkanı kararnameleri ile idarenin yeniden düzenlenmesi sağlanabilir. Bütün bu nedenlerle yeni dönemde ombudsmanlığın görevi, yetkisi ve sorumluluğu artabilir. Ombudsmanlık, vites yükselten Türkiye’de, hızlı gelişime ayak uydurmak durumunda kalacaktır.

Cite

CITATION STYLE

APA

FENOĞLU, H. T. (2016). CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNDE OMBUDSMAN DENETİMİ: İDARENİN KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TARAFINDAN DENETLENMESİ. Ombudsman Akademik, (5), 13–36. https://doi.org/10.32002/ombudsmanakademik.440007

Register to see more suggestions

Mendeley helps you to discover research relevant for your work.

Already have an account?

Save time finding and organizing research with Mendeley

Sign up for free