Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde Müslümanlara yönelik 1990’lı yıllardan itibaren gelişen ayırımcılık ve dışlama, 2000’li yılların başından itibaren artarak fiziki saldırılara dönüştü. Özellikle aşırı sağcı ve popülist partilerin ve siyasetçilerin bu saldırıları bahane ederek AB ülkelerinde yaşayan Müslümanları suçlamaları onları hedef haline getirmektedir. İslamofobi olarak adlandırılan bu ayırımcılık ve Müslüman karşıtlığının artışını 11 Eylül 2001’deki saldırılar ve bunu müteakiben Londra, İspanya, Paris ve Brüksel’de meydana gelen terörist saldırılarla ilişkilendirenler bulunmaktadır. AB ülkelerinden IŞİD ve El Kaide gibi örgütlere katılımları da Avrupa’da Müslümanlara yönelik ayırımcılık ve İslamofobi ile ilişkilendirenler bulunmaktadır. Peki, terörist saldırıların AB ülkelerinde kaygı verici boyutlara varan Müslüman karşıtlığı ve İslamofobi ile ilişkisi nedir? AB ülkelerinde terörist saldırılar gerçekleştirerek Müslümanlarla ilgili algıları olumsuz etkileyen terörist örgütler, bir yandan Avrupa’da yaşayan Müslümanları bu ülkeleri terk ederek kendilerine katılmaya çağırırken, buralardaki aşırı sağcı ve Müslüman karşıtı siyasetçiler de aynı şekilde AB’de yaşayan Müslümanları bu toprakları terk etmeleri yönünde açıklamalar yapmaktadır. Peki, nasıl oluyor da bu iki farklı grup AB’de yaşayan Müslümanlara karşı aynı dili kullanıyorlar? İslamofobi ile terörizm arasında nasıl bir ilişki var? AB ülkelerindeki İslamofobi ve terörizm arasındaki ilişkiyi ele alan bu çalışma, teröristlerle İslamofobların aynı söylem ve argümanları kullandığını tespit etmektedir.
CITATION STYLE
AKTAŞ, M. (2017). AB ÜLKELERİNDE İSLAMOFOBİ VE TERÖRİZM. Ombudsman Akademik, (7), 127–155. https://doi.org/10.32002/ombudsmanakademik.440222
Mendeley helps you to discover research relevant for your work.