Biyolojik Temelli Uygulamaların İnfertil Kadınlar Üzerindeki Etkisine Güncel Bir Bakış

Abstract

İnfertilite, 12 ay veya daha fazla sürede, düzenli korunmasız cinsel ilişkide bulunulmasına rağmen gebeliğin oluşmaması olarak tanımlanan bir üreme sistemi hastalığıdır. Çiftlerin bir kısmı anlaşmaya dayalı infertilite tedavisi öncesinde, tedavi esnasında ya da olumsuz sonuçlanan tedaviler sonrasında tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamalarına yönlenmektedir. Tamamlayıcı alternatip tıp yöntemleri, çeşitli ölçülebilir ve ölçülemeyen mekanizmalar yoluyla hareket eden çok çeşitli uygulamaları kapsamaktadır. Bu yöntemler arasında en sık kullanılanlardan birisi de biyolojik temelli uygulamalardır. Kadın infertilitesinde başvurulan biyolojik temelli uygulamaların tıbbi tedaviye ek olarak kullanımının faydalarına yönelik farklı sonuçlar ortaya konulduğu tespit edilmiştir. Bu derlemede biyolojik temelli uygulamaların infertil kadınlara etkisi ele alınmıştır.Infertility is a disease of the reproductive system defined as the failure of pregnancy despite regular unprotected sexual intercourse for 12 months or more. Some of the couples are directed to complementary and alternative medicine practices before, during treatment or after treatments that result in negative results. Complementary and alternative medicine methods cover a wide range of applications acting through a variety of measurable and unmeasurable mechanisms. One of the most frequently used methods among these methods is biological-based applications. It has been determined that different results have been revealed regarding the benefits of using bio-based applications in female infertility in addition to medical treatment. In this review, the effect of biologically based practices on infertile women is discussed.