Oyun çocuğun hiç kimseden öğrenemeyeceği konuları kendi deneyimleriyle öğrenmesini sağlayan psikolojik, fizyolojik, sosyal içerikli bir olgudur. Birçok kaynakta “çocuğun işi” olarak tanımlanan oyun çocuğun hastaneye yatmasıyla kesintiye uğrayabilir ve bu da çocukta öfke, kızgınlık, kontrol kaybı, anksiyete vb. duygular oluşmasına neden olur. Hastanelerde çocuğun adaptasyonu ve rahatlaması için oyun etkinlikleri düzenlenmektedir. Oyun, çocuğun oyalanmasını ve rahatlamasını sağlamasının yanı sıra çocuğa duygularını özgürce ifade edebileceği bir ortam sağlar. Özellikle iletişim sırasında tepkileri açık olmayan çocukların oyun süreçleri gözlemlenerek onların ihtiyaçları, sorunları, özlemleri, korkuları, istekleri, kişilik özelliklerini tanımlamak mümkündür. Sözel ve doğrudan bir iletişim olmasa da oyun sayesinde sözcükler simgesel olarak araç- gerece, nesnelere, seslere, yere ve zamana aktarılır. Bu noktada terapotik oyun kavramı ortaya çıkar ki çocuk sağlığı hemşireleri hasta çocuğu açmak için –veri toplama ve tedavide- terapotik oyunu anahtar olarak kullanır. Tüm çocuk sağlığı hemşireleri bakım kalitesini arttırmak adına oyunu tüm yönleriyle tanıması, çocuklarla ilgili uygulamalarında kullanması gerekmektedir. Bu makalede oyunun çocuk için önemi, yaş gruplarına göre terapotik oyunlar, çocuk sağlığı hemşirelerinin terapotik oyundaki görev ve sorumlulukların açıklanması amaçlanmaktadır
CITATION STYLE
Berna; ÇALIK, K. (2013). Terapotik oyun: hasta çocuk ile iletişimin anahtarı. Ankara Sağlık Bilimleri Dergisi, 2(123), 1–10. https://doi.org/10.1501/asbd_0000000038
Mendeley helps you to discover research relevant for your work.