Bir hemşirelik fakültesi öğrencilerinin primer dismenore sıklığı ve menstrual tutumları

Abstract

Amaç: Araştırma hemşirelik öğrencilerinin primer dismenore sıklığı ve menstrual tutumlarını belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Kesitsel tipte planlanan araştırmanın örneklemini bir üniversitede okuyan, çalışmaya katılımda gönüllü olan ve düzenli menstruasyon gören 584 kız öğrenci oluşturdu. Veri toplamada Katılımcı Tanıtım Formu, Dismenore Bilgi Formu, Fonksiyonel ve Emosyonel Dismenore Ölçeği, Menstruasyon Tutum Ölçeği ve Vizüel Analog Skalası kullanıldı. Veriler yüzdelik dağılım, ortalama, student t testi, Pearson korelasyon ve tek yönlü ANOVA testleriyle değerlendirildi. Bulgular: Araştırmada dismenore prevelansı %94 bulundu. Dismenore Bilgi Formu’nu doğru cevap puan ortalaması 54.81±14.68 (10-90)’dir. Öğrencilerin Fonksiyonel Dismenore alt boyutundan aldıkları puan ortalaması 23.25±6.88 (7-35)’dir. Emosyonel Dismenore alt boyutundan alınan puan ortalaması 18.35±7.32 (7-35)’dir. Fonksiyonel ve Emosyonel Dismenore Ölçeği toplam puan ortalaması 41.61±13.04 (14-70)’tür. Öğrencilerin Menstruasyon Tutum Ölçeği toplam puan ortalaması 96.33±8.98 (50-137)’dir. Primer dismenore bilgi düzeyinin yaşla birlikte arttığı, bilgi düzeyi yüksek olanların primer dismenore şiddetinin düşük olduğu bulundu. Araştırmada primer dismenore şikayeti sebebiyle doktora başvuranlarda, ağrı kesici ilaç kullananlarda, nonfarmakolojik yöntemlere başvuranlarda, ağrı dışında semptom yaşayanlarda, aile öyküsünde dismenore şikayeti olan bireylerin varlığında ve şikayetlerin okula devam etmesini etkileyenlerde primer dismenore şiddeti (VAS>6) yüksek bulundu. Sonuç: Üniversite öğrencilerinde primer dismenore sıklığı yüksek bulundu. Dismenore bilgi düzeyi ile dismenoreden fonksiyonel ve emosyonel olarak etkilenme düzeyi arasında istatiksel açıdan negatif yönde; menstrual tutum ile pozitif yönde bir ilişki vardır. The study was carried out to determine the prevalence and menstrual behaviors of primary dysmenoreehea of nursing students. Method: The sample of the cross-sectional study was 584 female students who studied at a university, volunteered for participation in the study and regularly menstruating. Participant Information Form, Dysmenorrhea Information Form, Functional and Emotional Dysmenorrhea Scale, Menstrual Attitude Scale and Visual Analog Scale were used for data collection. For statistical analyses, percentages, means, student t test, Pearson correlation and one-way ANOVA tests. Results: The prevalence of dysmenorrhea was found to be 94%. The average response rate for DIF was 54.81±14.68 (10-90). The mean score of the students in the Functional Dysmenorrhea subdimension is 23.25±6.88 (7-35). The mean score of Emotional Dysmenorrhea was 18.35±7.32 (7-35). The total score of the Functional and Emotional Dysmenorrhea Scale was 41.61±13.04 (14-70). The mean score of Menstrual Attitude Scale was 96.33±8.98 (50-137). The level of knowledge of primary dysmenorrhea increased with age, and those with high level of knowledge were found to have low severity of primary dysmenorrhea. In the study, primary dysmenorrhea severe (VAS> 6) was found to be higher among the patients who applied to the doctor because of the complaints of primary dysmenorrhea, those who used painkiller drugs, those who applied to nonpharmacological methods, those who had symptoms other than pain, the family history of dysmenorrhea, and those who continued to attend the complaints. Conclusion: Primary dysmenorrhea prevalence was found to be high in university students. Dysmenorrhea knowledge level and dysmenorrhea between functional and emotional level of affect in a statistically negative direction; there is a positive relationship with menstrual attitude.