Objective: The aim of this study is to determine perceived language barriers in accessing healthcare services according to Syrian refugees and the methods they used to cope with this problem. Methods: The study was a descriptive study. A survey was carried out among Syrian adults visiting two hospitals in Ankara. Results: Of the 221 participants, 11.1% stated that they speak Turkish, 48.5% of them used hospital interpreters while 20.6%, 17.6% and 13.2% of them did not get any help, used ad hoc interpreters and used a private interpreter respectively. Employment status and having social relationships with locals had statistically significant relationships with learning the Turkish language. The language barrier was more common, among participants, who were married, unemployed, illiterate, had no Turkish-speaking relatives or had diseases. Gender, economic status, having Turkish-speaking relatives and having diseases were variables showing association with the method they used to cope with the language barrier. Conclusion: More disadvantaged refugees in terms of socio-economic factors should be prioritized in policies and projects aiming to reduce language barrier in accessing health services. Additionally, supporting refugees regarding employment and social relationships with locals would contribute to eliminate language barrier in accessing healthcare services. Amaç: Bu çalışmanın amacı Suriyeli mültecilere göre sağlık hizmetlerine erişimde algılanan dil engellerini ve bununla başa çıkmak için kullandıkları yöntemleri belirlemektir.Yöntem: Çalışma tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Ankara’da bulunan iki hastaneyi ziyaret eden Suriyeli yetişkinler arasında bir anket uygulanmıştır.Bulgular: 221 katılımcının % 11.1’i Türkçe konuştuğunu, % 48.5’i hastanede tercümanlık hizmeti kullandığını, % 20.6’sı, % 17.6’sı ve % 13.2’si sırası ile, yardım almadığını, o an uygun olan Türkçe bilen bir kişinin tercümanınlık yardımını ve özel tercüman kullandığını belirtmiştir. Türkçe’nin öğrenilmesi ile istihdam durumu ve yerel halkla sosyal ilişkilere sahip olma istatistiksel olarak anlamlı ilişki göstermektedir. Evli, işsiz, okuma yazma bilmeyen, Türkçe konuşan akrabası olmayan veya hastalık deneyimi olan katılımcılar arasında dil engeli daha yaygındır. Dil engeli ile baş etmek için kullanılan yöntemler ve şu değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edilmiştir: Cinsiyet, ekonomik durum, Türkçe konuşan akrabalara sahip olma ve hastalık deneyimi olma.Sonuç: Sağlık hizmetlerine erişimde dilin bir bariyer olmaktan çıkmasını sağlamak için uygulanacak politikalarda ve çalışmalarda sosyoekonomik faktörler açısından daha dezavantajlı mültecilere öncelik verilmelidir. Ayrıca hem istihdam açısından hem de ev sahibi toplumla ilişkilerin kurulması açısından mültecilerin desteklenmesinin, dil bariyerinin sağlık hizmetlerine erişimde bir problem olmasın eliminasyonuna katkı sunacağı düşünülmektedir.
CITATION STYLE
ABOHALAKA, R., & TEKELİ YEŞİL, S. (2021). Determination of perceived language barriers according to Syrian refugees visiting two hospitals in Ankara. Türkiye Halk Sağlığı Dergisi, 19(2), 92–105. https://doi.org/10.20518/tjph.796038
Mendeley helps you to discover research relevant for your work.