Bu çalışmanın amacı ülkemizde genel olarak arıcılığın durumu ve son yıllardaki arı kayıplarının nedenlerinin açıklanmasıdır. Anadolu’da arıcılık milattan önce 1300 yılından, yaklaşık 9000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Türkiye en az 5 arı ırkı ile Avrupa, Orta Doğu ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan bir köprü durumunda olup batı bal arısının gen merkezi durumundadır. Anadolu dünyadaki 37 fitocoğrafya bölgelerinden üçüne yaklaşık 10,000 bitki türüne sahip olup bunlardan 3506’sı endemik olarak bulunmaktadır. Türkiye 7,709,636 koloni, 150,000 den fazla aile arıcılık ile geçimini sağladığı, 79 arı yetiştirici birlikleri, 56,000 profesyonel arıcı ve 107,665 ton yıllık bal üretimi ile arıcılıkta dünyanın en yüksek potansiyeline sahip ülkelerinden biridir. Türkiye’de bazı bölgelerde % 80’lere kadar varabilen koloni kayıplarını etkileyen faktörler oarak; varroa, nosema, yavru çürüklüğü, yeni nesil tarım ilaçları olan nikotin türevi neonikotinoidler, ana arı yetersizliği, koloni yönetimi ve uzun mesafeli gezginci arıcılık sıralanabilir. Sonuç olarak Türkiye batı bal arısının genetik merkezi olarak büyük bir potansiyele sahip olup bugün dünyada karşılaşan birçok arıcılık sorunlarının çözümünde hayati çözümler sunabilecek durumdadır
CITATION STYLE
ÇAKMAK, İ. (2016). TÜRKİYE’DE ARICILIK VE GÜNCEL KOLONİ KAYIPLARI. Uludağ Arıcılık Dergisi, 16(1), 31–48. https://doi.org/10.31467/uluaricilik.379276
Mendeley helps you to discover research relevant for your work.