Türkiye'de Deprem Sonrası Çevrimiçi Öğrenmenin Vazgeçilmezliği

Abstract

Türkiye'de 2023 Kahramanmaraş Depremi'nin ardından bölgede yaşanan büyük tahribat, hayatın tüm yönlerini olduğu gibi eğitimi de etkilemiştir. Depremin ardından eğitime devam etme ihtiyacı ortaya çıkmış ve önemli bir çözüm olarak uzaktan eğitim gündeme gelmiştir. Buna ilişkin olarak Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) 2022-2023 bahar yarıyılında uzaktan eğitim kararı alması birçok öğrenci ve ailenin tepkisine neden olmuştur. Kesintisiz eğitim sağlayan acil durum uzaktan eğitiminin önemi bir kez daha ortaya çıkmış ancak konunun geliştirilmesi, sadece acil durum olarak görülmemesi, eğitim sisteminin kritik unsuru olan uzaktan eğitimdeki önyargı ve hataların değerlendirilmesi ve yaygınlaşan çevrimiçi öğrenmede başarılı uygulamalar için gerekli olan faktörleri değerlendirmeye almaktadır. Çalışma, deprem sonrası dönemde uzaktan eğitime ilişkin geçmişte yapılan önyargıların ve yapılan hataların aşılması için somut adımlar atılmasını ve eğitim sisteminin öğrenci ihtiyaçları doğrultusunda yeniden değerlendirilmesini önermektedir. Bu sayede afet dönemlerinde ve sonrasındaki gelişmelerde eğitimin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve toplumun eğitime erişiminin artırılması mümkün olacaktır.The great destruction experienced in the region after the 2023 Kahramanmaraş Earthquake in Turkey has affected education as well as all aspects of life. After the earthquake, the need to continue education emerged and distance education came to the fore as an important solution. In this regard, the decision of the Council of Higher Education (YÖK) for distance education in the 2022-2023 spring semester has caused reactions from many students and families. The importance of emergency distance education, which provides uninterrupted education, has once again emerged, but the development of the subject, not only seeing it as an emergency, evaluating the prejudices and mistakes in distance education, which is the critical element of the education system, and the factors necessary for successful applications in widespread online learning are taken into consideration. The study proposes to take concrete steps to overcome the prejudices and mistakes made in the past regarding distance education in the post-earthquake period and to re-evaluate the education system in line with student needs. In this way, it will be possible to ensure the sustainability of education during and after disasters and to increase the access of the society to education.